- Bu imar affı bu sahil kasabalarını da kapsıyor mu? - Orman alanlarını kapsıyor mu? - Özel çevre alanları, sit alanları ne olacak? “zeytİnlİkler ve sİt alanlarindan sonra, sira kiyilara geldİ” Geçtiğimiz mart ayında; kanunlara aykırı biçimde zeytinlik alanlarda madencilik faaliyeti yapılabilmesinin ve SİT alanlarında yapılaşmanın önünü açan düzenlemelerin de birer yönetmelikle hayata geçtiğini ifade eden Budak, şunları söyledi: İmarbarışı yasal olmayan binaları yasal hale getirmiyor, Bir müddet, geçici olarak yıkım kararını erteliyor, Olası bir kentsel dönüşüm projesinde bina yıkılarak yok sayılacak, bina sahipleri ancak arsa bedelini alabilecek. Kamuoyunda “imar affı” olarak bilinen, imar barışının UNESCO’nun dünya mirası listesinde olan İstanbul’un tarihi yarımadasının yaklaşık yüzde 90’ınını da kapsadığı anlaşıldı. Hürriyet’ten Aysel Alp'in ilgili bakanlıklar ve konunun uzmanlarıyla yaptığı görüşmeler sonucunda 12. yüzyılda yapılan Molla busu ve elektrik affı diye çıkarılan, ama kesinlikle bir gizli. imar affıymış gibi de hissedilen uygulamanın doğru olmadığını. söylüyorum. Bizde de 4 bine yakın müracaat oldu, ama doğru olmadığını tekrar söylüyorum. Bu beklentilerin. artık bitmesi lazım, kaçağa taviz vermememiz lazım, verdiğimiz cash. İmar affı hukuki sistemimizde, imara aykırı olarak yapılan çeşitli taşınmazların inşasındaki durumlarda bu taşınmazların durumlarının mahkeme tarafından çözüme ulaştırılamaması durumlarında kamu tarafından oluşturulan bir affı kapsamaktadır. İmar affı ortaya çıktığı zaman yapılan mülkün bedeli karşılığında bazen de devletin politikası tarafından bedeli ödenmeden var olan ihtilaflar ile uzlaşma yolu ile sona erdirilmektedir. Ülkemizdeki binaların yüzde 90 oranını kapsayan büyük bir çoğunluğu kaçak, plansız ya da imara aykırı durumlarda inşa edilmektedir. Bu durum da belirli ölçümler neticesinde ortaya çıkmakta ve ülkemizde de belirli bir sorunun oluşmasına temel zemin hazırlamaktadır. Kaçak yapıların yasal olarak resmi zemine dayandırılması durumunda imar affı uygulanabilmektedir. Kaçak olarak yapılan binaların alt yapı hizmetlerinden faydalanması ve hukuki açıdan da kaçak olmasından kaynaklı problemlerin çözümü için İmar affı kanunu ortaya çıkmıştır. Yayımlanan bu imar affı kanunu ile kaçak yapılar ve uygunsuz yapıda bulunan yapılar af çerçevesince yasal kabul edilmekte ve belediyenin sunmuş olduğu alt yapı hizmetlerinden faydalanmasına olanak tanınmaktadır. Ayrıca doğalgaz, elektrik ve su gibi kamu hizmetlerinden de yararlanılması sağlanmaktadır. Kaçak binaların sahiplerinin hak iddia edebilmeleri için imar affından yararlanmaları gerekmektedir. Bu da ancak belediyelere başvuruda bulunduklarında gerçekleşir. Belediyeye bu kaçak yapı ile ilgili başvuru yaptığı zaman hak sahibinin kaçak binası ile ilgili olarak öncelikli şekilde yıkım kararı var ise bu karar anında durdurulur. Hak sahibinin kaçak binası üzerinde idari para cezası bulunuyorsa bu ceza da başvurunun ardından anında kaldırılır. Bu kaçak yapılara dair hak sahipleri için kamu davası açılmış ise, bu davalar da hükümsüz kalmaktadır. Hak sahipleri binalarındaki kaçak yapı ibaresinin ortadan kaldırılması amacı ile belediyeye ve çeşitli kurumlara başvuruda bulundukları zaman elektrik, su ve doğalgaz alt yapı hizmetlerini de anında düzenli olarak ve resmi bir şekilde alabilmektedir. Bunun dışında tamamen arsa dahil kaçak tapusu bulunan hak sahipleri de imar affından yararlanabilmektedir. İmar affından yararlanılan kaçak arsa yapıları hem arsa tapusu olarak hem de kat tapusu olarak hak sahiplerinin üzerine geçebilecektir. Bu imar affından hem kaçak yapılar yararlanabilir hem de iskanlı tapu sahipleri yararlanabilmektedir. İmar Affına Girmeyen Özellikler Özellikle devlete ait hazine arazilerinin üzerinde ve belediye arazilerinin üzerinde birçok kaçak yapı bulunmaktadır. Bu yapılar üzerinde yer alan hak sahipleri de imar affına başvurdukları zaman bu yapılarda hak sahibi olabilirler. Bu yapılara da imar affı bulunmaktadır. Fakat bunun için de kanun içerisinde birtakım istisnai durumlar bulunmaktadır. İmar affına girmeyen her ilde belli başlı özellikteki yerler bulunmaktadır. İstanbul için düşündüğümüzde İstanbul boğazının görünüm alanlarını kapsayan yerler, Sultanahmet ve Süleymaniye’ yi içerisine alan tarihi yarım ada ismi ile bulunan yer gibi birçok özellikteki bölge imar affına girmeyen bölgeler arasındadır. 81 ile özel olarak imar affına girmeyen yerler bulunur. Sizler de yaşadığınız bölgenin imar affına girmeyen yerlerini ancak ilgili belediyeden öğrenebilirsiniz. Hazine arazisinde bulunan binaların bir kısmı, tarihi savaş yaşanmış ve önemli öngörülen alanların büyük çoğunluğu imar affı kapsamına girmeyen yerler olarak karşımıza çıkmaktadır. İmar affından yararlanılmak istenilen bir bina kişinin malı değil ve devlete ait bir hazine arazisi de değil yani üçüncü bir şahsa ait bir yapı ise gene imar affından yararlanılamaz. İmar affından yararlanmak için son çıkan imar affı kanunu yani 2018 yılından önceki bu sayılan özelliklerin dışında kalan tüm kaçak yapılar için imar affından yararlanılabilmektedir. Maliye Bakanlığı’nın Başbakanlığa sunduğu tasarıda, SİT alanı olan arsa ve arazilerde toplam alanın yüzde 6’sı kadar yapılaşma izni verilmesinin yeni bir kaynak oluşturacağı öngörülüyor. Arkeolojik, doğal, tarihsel olarak nitelendirilen SİT alanlarında yapılaşma, 2863 sayılı yasaya göre kesinlikle yasak. Ancak ikinci derece SİT alanlarında turizm amaçlı yapılaşmaya izin veriliyor. Tarihi ve doğal güzelliklerimizi koruyan SİT alanlarının yapılaşmaya açılması yeni bir imar affı mı, yoksa Türkiye’yi düze çıkaracak yeni bir kaynak mı?Biz "2 B maddesi" diye bilinen, orman vasfını yitirmiş arazilerin imara açılıp açılamayacağı, işgalcilere satılıp satılamayacağı konusunda bir çalışmayı sürdürüyoruz. SİT alanlarının korunmasından yanayız. Ancak, koruma, yasaklamayla olmaz; uygun şartlarda kullanmakla olur. Şu anda koruma adı altındaki yasaklama zihniyeti, SİT alanlarının kundaklanmasına yol açıyor. Bu nedenle SİT alanlarını yeniden ele almaya çalışıyoruz. Kullanıma açılmayan yerlerin korumasının zor olduğunu gördük ve yaşadık. Belli ölçülerde SİT alanlarını kullandıracaksınız ama sorumluluk vererek de korumayı güvence altına alacaksınız. Köklü bir çalışma hazırlanıyor. Bu çalışmaya imar affı demek ağır ve yanlış olur. Tabii kaynak sağlamak işin içinde var ama bu SİT alanlarının gerçek korumasını alanlarında yapılaşma yasal olarak zaten serbest. Sadece kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurullarından izin almanız, yapılaşma koşullarınızı belirlemeniz gerekiyor. Orman alanlarında da kuruldan izin alarak yapılaşma olabiliyor. Yüzde 6 imar izni vermek kaynak oluşturmaz. Ama bu yeni bir imar affı da değil. Yağma olarak da görülmemeli. Zaten adam bir milyon metrekare yer alacak ki yüzde 6’sına bina yapabilsin. Peki bir milyon metrekareye para yeter mi? Vatandaş bunu nasıl alacak? Vatandaş kaçak yapılaşma ile sorunu zaten kendi kafasında çözmüş. Türkiye’de SİT alanı kalmadı. Akdeniz Bölgesi SİT alanı. Arabanızla, yürüyerek deniz kenarına gidemiyorsunuz. Çünkü, oteller, restoranlar kıyıyı kapatmış. Bu nasıl SİT alanı ve bu nasıl yasak?SİT alanlarına her dönem göz dikiliyor. Açılmasının, ciddi bir kaynak olması mümkün değil. Ancak, sahil ya da orman alanı olduğu için rantı yüksek yerler olduğu kesin. Koruma kurul üyelerinin görevlerinden alınmaları, içlerinin boşaltılmaları da buna hazırlıktı. Kurulların içleri gerekçesiz bir şekilde boşaltılmaya devam edilecek. Çünkü amaç SİT alanlarını yağmalayarak rant elde etmek. Rantın yüksek olmasının sebebi de buraların değerli olmaları. Ancak yapılaşmayla birlikte buraların değeri de yok oluyor. Bunun farkında değiller. Kişisel çıkarlar ön plana çıkıyor. Kamu yararı düşünülmüyor. Kaynak oluşturalım derken, asıl kaynağı yok ediyorlar. Ancak kısa dönemde birileri para vuracak. Bütün hadisenin özü de zaten alanlarıyla oynamak, yağmaya resmen davetiyedir. SİT alanlarına bir girdiniz mi, bir daha çıkmak isteseniz de beceremezsiniz. Türkiye bugün açık hava müzesidir. Bunları yok etmek, kaynağı kurutmaktır. Bugün petrol için kavga veriliyor. Türkiye de bu kavgadan parasal çıkar sağlamaya çalışıyor. Diğer yandan kendisine kaynak olan ve gelecekte kaynak olmaya devam edecek SİT alanlarını yağmaya açıyor. Geçmişte yüzde 2 ile açılan yerlerin, sonra ne hale geldiğini hep beraber gördük. Mevcut kültür değerlerimizi korumak yerine bunları ranta açmak, kaynak oluşturmak değil, kaynağı kurutmaktır. Bu aynı zamanda yeni imar affıdır. Önceden yapılanları yıkmak yerine, yenilerini yaptırtmaya çalışıyoruz. Yapılaşma yasağı kaldırılıyor Maliye Bakanlığının Başbakanlığa sunduğu tasarıda, SİT alanı olan arsa ve arazilerde toplam alanın yüzde 6sı kadar yapılaşma izni verilmesinin yeni bir kaynak oluşturacağı öngörülüyor. Arkeolojik, doğal, tarihsel olarak nitelendirilen SİT alanlarında yapılaşma, 2863 sayılı yasaya göre kesinlikle yasak. Ancak ikinci derece SİT alanlarında turizm amaçlı yapılaşmaya izin veriliyor. Tarihi ve doğal güzelliklerimizi koruyan SİT alanlarının yapılaşmaya açılması yeni bir imar affı mı, yoksa Türkiyeyi düze çıkaracak yeni bir kaynak mı? Nusret Bayraktar AKP Milletvekili Yasakla koruma olmaz Biz "2 B maddesi" diye bilinen, orman vasfını yitirmiş arazilerin imara açılıp açılamayacağı, işgalcilere satılıp satılamayacağı konusunda bir çalışmayı sürdürüyoruz. SİT alanlarının korunmasından yanayız. Ancak, koruma, yasaklamayla olmaz; uygun şartlarda kullanmakla olur. Şu anda koruma adı altındaki yasaklama zihniyeti, SİT alanlarının kundaklanmasına yol açıyor. Bu nedenle SİT alanlarını yeniden ele almaya çalışıyoruz. Kullanıma açılmayan yerlerin korumasının zor olduğunu gördük ve yaşadık. Belli ölçülerde SİT alanlarını kullandıracaksınız ama sorumluluk vererek de korumayı güvence altına alacaksınız. Köklü bir çalışma hazırlanıyor. Bu çalışmaya imar affı demek ağır ve yanlış olur. Tabii kaynak sağlamak işin içinde var ama bu SİT alanlarının gerçek korumasını sağlamaktır. Prof. Osman Altuğ Eski Bşb. Başdanışmanı SİT alanı kalmadı SİT alanlarında yapılaşma yasal olarak zaten serbest. Sadece kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurullarından izin almanız, yapılaşma koşullarınızı belirlemeniz gerekiyor. Orman alanlarında da kuruldan izin alarak yapılaşma olabiliyor. Yüzde 6 imar izni vermek kaynak oluşturmaz. Ama bu yeni bir imar affı da değil. Yağma olarak da görülmemeli. Zaten adam bir milyon metrekare yer alacak ki yüzde 6sına bina yapabilsin. Peki bir milyon metrekareye para yeter mi? Vatandaş bunu nasıl alacak? Vatandaş kaçak yapılaşma ile sorunu zaten kendi kafasında çözmüş. Türkiyede SİT alanı kalmadı. Akdeniz Bölgesi SİT alanı. Arabanızla, yürüyerek deniz kenarına gidemiyorsunuz. Çünkü, oteller, restoranlar kıyıyı kapatmış. Bu nasıl SİT alanı ve bu nasıl yasak? Prof. Cengiz Eruzun Koruma Kur. eski Bşk. Amaç rant elde etmek SİT alanlarına her dönem göz dikiliyor. Açılmasının, ciddi bir kaynak olması mümkün değil. Ancak, sahil ya da orman alanı olduğu için rantı yüksek yerler olduğu kesin. Koruma kurul üyelerinin görevlerinden alınmaları, içlerinin boşaltılmaları da buna hazırlıktı. Kurulların içleri gerekçesiz bir şekilde boşaltılmaya devam edilecek. Çünkü amaç SİT alanlarını yağmalayarak rant elde etmek. Rantın yüksek olmasının sebebi de buraların değerli olmaları. Ancak yapılaşmayla birlikte buraların değeri de yok oluyor. Bunun farkında değiller. Kişisel çıkarlar ön plana çıkıyor. Kamu yararı düşünülmüyor. Kaynak oluşturalım derken, asıl kaynağı yok ediyorlar. Ancak kısa dönemde birileri para vuracak. Bütün hadisenin özü de zaten bu. Cemal Gökçe İnşaat Mühendisleri Odası Yağmaya davetiyedir SİT alanlarıyla oynamak, yağmaya resmen davetiyedir. SİT alanlarına bir girdiniz mi, bir daha çıkmak isteseniz de beceremezsiniz. Türkiye bugün açık hava müzesidir. Bunları yok etmek, kaynağı kurutmaktır. Bugün petrol için kavga veriliyor. Türkiye de bu kavgadan parasal çıkar sağlamaya çalışıyor. Diğer yandan kendisine kaynak olan ve gelecekte kaynak olmaya devam edecek SİT alanlarını yağmaya açıyor. Geçmişte yüzde 2 ile açılan yerlerin, sonra ne hale geldiğini hep beraber gördük. Mevcut kültür değerlerimizi korumak yerine bunları ranta açmak, kaynak oluşturmak değil, kaynağı kurutmaktır. Bu aynı zamanda yeni imar affıdır. Önceden yapılanları yıkmak yerine, yenilerini yaptırtmaya çalışıyoruz.

imar affı sit alanlarını kapsıyor mu