İnkâredip de âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemin adamlarıdır.” (Hadid, 19) ŞEHİTLİKLE İLGİLİ HADİSLER. Peygamber Efendimiz buyurdular: “Şehîtler beştir: 1- Tâundan (vebadan) ölen, 2- Karın (yani iç) hastalığından ölen, 3- Suda boğulan, 4- Yıkıntı altında kalıp ölen, 5- Bir de Allah yolunda
Hadislerdeise mâlâyâni tabiri geçmektedir. dünya ile sırf dünyalık elde etmeye yönelik bir irtibat kurulması mâlâyâni ile uğraşma olarak kabul edilmiş ve kınanmıştır (bk. MÂSİVÂ). Eğitim ve öğretimle ilgili klasik İslâmî eserlerde mâyâni ve mâlâyâni ölçüleri eğitime de
Âhiretile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v) ahiret hakkındaki bazı hadis metinlerini sizler için derledik.
Ahiret( Arapça : الآخرة, romanize: al-Ākhirah) veya ahret, [1] İslam termonolojisinde ölümden sonra gidilecek yere verilen bir isim. [2] Ahiret, Kur'an 'ın İslamî eskatolojinin önemli bir parçası olan Ahiret Hesaplaşması ile ilgili bölümlerinde defalarca bahsedilmektedir. Geleneksel olarak, Müslümanların altı temel
Hadislereşliğinde Arapça öğrenmek daha keyifli. Hem hadisleri dinlemek hem de bu hadislerin Arapça dil bilgisi konusunda izahatleriyle Arapça bilginizi geliştireceksiniz. Yeni dersler ekleyerek eğitim setini genişletiyoruz. Yeni derslere erişmek için ek ücret alınmamaktadır. Hocamıza dilediğiniz soruyu sorabilirsiniz.
cash. Kader nedir? Kaza nedir? Kaza ve kader ile ilgili ayet ve hadisler...KADER VE KAZAYLA İLGİLİ AYET VE HADİSLER Kur’an’da kaderin Allah tarafından programlandığını takdir edildiğini ifade eden ve konunun muhtelif boyutlarını ortaya koyan birçok âyeti kerime vardır. “Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta Levh-i Mahfuz’da yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır. Elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah’ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye böyle yaptık. Çünkü Allah, kendini beğenip övünen hiçbir kimseyi sevmez. ”[1] “... O’nun katında her şey bir ölçü miktar iledir.”[2] “Her şeyin hazineleri yalnız bizim yanımızdadır. Biz onu ancak belli bir ölçü kader ile indiririz.”[3] “Biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık”[4] De ki “Bizim başımıza ancak, Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O, bizim yardımcımızdır. Öyleyse mü’minler, yalnız Allah’a güvensinler.”[5] Bu ayetlerden başka Allah’ın her şeyin yaratıcısı olduğunu, dilediğini saptırıp, dilediğini hidayete erdirdiğini bildiren, hayatın ve ölümün O’nun takdirinde olduğunu haber veren ayetler de[6] vardır. Diğer taraftan, Peygamber Efendimiz de Cibril hadisi diye bilinen bir hadis-i şerifinde kadere inanmayı iman esasları arasında saymıştır. Bu hadiste Cebrail aleyhisselâm Peygamberimiz’e - İman nedir? diye sormuş. O da - “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, hayır ve şerriyle kadere inanmandır” cevabını vermiştir.[7] Kaderin ilahi bir sır oluşunu ve insanlar tarafından gerçek anlamda çözülmesinin imkansızlığını göz önünde bulunduran Peygamber Efendimiz kader konusunu tartışan ashabını ikaz etmiştir “Siz bununla mı emrolundunuz ? Veya ben bunun için mi peygamber olarak gönderildim? Şunu iyi biliniz ki sizden önceki ümmetler bu tür tartışmalara başladıkları zaman helak olmuşlardır. Sizi tekrar uyarıyorum ki, bir daha böyle tartışmalara girmeyiniz.”[8] Hz. Peygamber bir başka hadislerinde de, kendi davranışlarındaki sorumluluğunu ve rolünü inkâr etmek için kaderi bahane edenleri uyarmıştır. O, bir gün yatsı namazından sonra, yatmaya hazırlanan Hz. Ali’nin yanına gitmiş ve ona şöyle demiştir - Geceleyin teheccüd namazı kılıyor musun? Hz. Ali de - “Ey Allah’ın elçisi! Hayatımız Allah’ın elindedir, dilerse verir, dilerse teslim alır, Allah bizi uyandırmak isterse uyandırır.” diye cevap vermiştir. Bunun üzerine Peyamberimiz ellerini dizlerine vurarak - Genellikle insan ne kadar çok mücadeleci oluyor?[9] buyurmuş, kaderi ileri sürerek verdiği cevaptan hoşlanmadığını göstermiş ve odadan çıkmıştır. Kader konusuyla ilgili Kur’an ayetleri ve hadisler incelendiğinde insanın Allah tarafından belirlenen bir kadere bağlı olduğu, fakat insanların da kaderin kaza olarak tecelli etmesinde irade ve tercihleriyle önemli roller üstlendikleri anlaşılmaktadır. Bu sebeple de insanların yaptıklarından sorumlu oldukları, bu sorumluluklarının sonucunda ahirette mükâfat veya cezaya uğrayacakları ortaya çıkmaktadır. [1] Hadid suresi 22. Ve 23. ayetler [2] Ra’d sûresi, 8. ayet [3] Hicr sûresi, 21. ayet [4] Kamer sûresi, 49. ayet [5] Tevbe suresi, 51. ayet [6] Zümer sûresi, 62; Saffat sûresi, 96; A’râf sûresi, 178; Vâkıa sûresi, 60. ayetler [7] Müslim, İman, 1; Ebû Davûd, Sünnet, 15, 15; İbn Mâce, Mukaddime, 9. [8] Tirmizî, Kadir, 1. [9] Buhârî, Teheccüd, 5; Tevhîd, 31; Müslim, Müsâfirûn, 28. İslam ve İhsan
Ahiret ile ilgili hadisler Allah cc. Bu dünyayı bir imtihan yeri olarak yaratmış ve kim daha güzel işleyecek diye insanları imtihana tabi tutmaktadır. Ahiret hayatı bu dünyada yaptıklarımızın karşılığında bizim için verilecek birer sonuçtur. O nedenle Allah cc. Hazretlerinin rızasını kazanacak ameller yapmaya gayret göstermeliyiz. Konumuzda Ahiretle ilgili Peygamber Efendimiz sav.’in hadislerini listelemeye çalışacağız. Umarız Faydasını hem bu dünyada hem de ahirette görürsünüz. Semih YAŞAR Ahiret ile ilgili hadisler Ravi Enes b. Mâlik Hadis Şöyle dediği rivâyet olunmuştur Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem her zaman Yâ Allah!.. Rabbımız, bize dünyâda güzellik ver. Âhiret`te de güzellik ver ve bizi ateş azâbından esirge, diye duâ ederdi. Kütübü Sitte Hadis No 1682 Ravi Ebu Hüreyre Hadis Resulullah sav buyurdular ki “Kim bir hastaya veya bir din kardeşine Allah rızası için ziyarette bulunursa, bir münadi ona nida eder “Dünyada da ahirette de iyi olasın, ahiret yolculuğun da iyi olsun. Bu davranışınla cennette bir ev hazırladın!” der.”Kütübü Sitte Hadis No 4660 Ravi Ebu Hureyre Hadis Resulullah sa buyurdular ki “Allah`a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır konuşsun ya da sussun.” [Tirmizi`nin İbnu Ömer ra`den yaptığı diğer bir rivayette, Resulullah “Kim susarsa kurtulur” buyurmuştur.]Kütübü Sitte Hadis No 5910 Ravi Esma Bintu Ebi Bekr Hadis Resulullah sav`ı işittim, kadınlara diyordu ki “Sizden kim Allah`a ve ahiret gününe iman ediyorsa, erkekler başlarını kaldırıncaya kadar başını yerden kaldırmasın, böylece erkeklerin avretlerini görmekten korunmuş olur.”Kütübü Sitte Hadis No 2835 Ravi Muaz Hadis Resulullah sav buyurdular ki “Akşamdan abdestli olarak temizlik üzere zikrederek uyuyan ve geceleyin de uyanıp Allah`tan dünya ve ahiret için hayır taleb eden hiç kimse yoktur ki Allah dilediğini vermesin.”Kütübü Sitte Hadis No 1755 Ravi Enes Hadis Resulullah sav buyurdular ki “Ezanla kaamet arasında yapılan dua reddedilmez mutlaka kabule mazhar olur.” “Öyleyse,” dendi, “ey Allah`ın Resulü, nasıl dua edelim?” “Allah`tan,” dedi, “dünya ve ahiret için afiyet isteyin!”Kütübü Sitte Hadis No 1760 Ravi Ebu Ümame Hadis Resulullah sav buyurdular ki “Kim yatağına temiz abdestli olarak girer ve uyku basıncaya kadar Allah`ı zikrederse gecenin herhangi bir saatinde uyanıp da Allah`tan dünya veya ahiret hayırlarından bir şey isterse Allah Teala, istediğini mutlaka ona verir.”Kütübü Sitte Hadis No 1946 Ravi Ebu Saidi`l-Hudri Hadis Hz. Peygamber sav`in şöyle dediğini rivayet etti “Bir kimsenin mescide alakasını görürseniz, onun mü`min olduğuna şehadet edin, zira Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor “Allah`ın mescidlerini ancak Allah`a ve ahiret gününe inananlar imar ederler” Tevbe 18Kütübü Sitte Hadis No 34 Ravi Ebu`l-Acfa es-Sülemi Hadis Bir gün, Hz. Ömer ra, cuma hutbesi verdi ve hutbede şöyle söyledi “Sakın, kadınların mehirlerini artırmayın, zira bu, eğer dünya için bir şeref, ahiret için de bir takva olsaydı buna en çok Resulullah layik idi. Halbuki O, kadınlarından veya kızlarından hiç birine oniki okiyyeden fazla mehir takdir etmemiştir.”Kütübü Sitte Hadis No 3457 Ravi Cabir Hadis Resulullah sav buyurdular ki “Allah ve ahiret gününe inanan kimse izarsız hammama girmesin. Kim Allah`a ve ahirete inanıyorsa, bir özrü olmadan hanımım hamama sokmasın. Kim Allah`a ahirete, inanıyorsa üzerinde içki bulunan sofraya oturmasın.”Kütübü Sitte Hadis No 3821 Ravi Ali ra. Hadis Dünya arkasını dönmüş gidiyor, ahiret ise yönelmiş geliyor. Bunlardan her ikisinin de kendine has evlatları var. Sizler ahiretin evlatları olun. Sakın dünyanın evlatları olmayın. Zira bugün amel var hesap yok, yarın ise hesap var amel yok.” [Rezin tahric etmiştik. Buhari, muallak senetsiz olarak kaydetmiştir. Rikak 4]Kütübü Sitte Hadis No 1973 – Ravi Ebu Zerr Hadis Resulullah sav mescidde iken huzuruna girdim. Bana “Ey Ebu Zerr mescide tahiyye selam vermek gerekir” buyurdu. Ben “Mescide verilecek selam nedir?” diye sorunca “Girince kılacağın iki rek`at namazdır” dedi. Ben “Ey Allah`ın Resulü, Hz. İbrahim ve Hz. Musa`nın suhuflarında olanlardan herhangi bir şey size indirildi mi?” diye sordum, şu cevabı verdi “Ey Ebu Zerr! Evet, şu mealdeki ayetler indi deyip okudu “Şüphesiz iyi temizlenen ve Rabbinin adını zikredip de namaz kılan kimse umduğuna erişmiştir. Belki siz dünya hayatını ahiretten üstün tutarsınız. Halbuki ahiret daha hayırlı, daha süreklidir. Şüphesiz ki bunlar evvelki sabitelerde, İbrahim ile Musa`nın sahifelerinde de vardır” A`la, 14-19. Ben tekrar sordum “Ey Allah`ın Resulü, Hz. İbrahim ve Hz. Musa suhuflarında ne vardı?” “Bunlarda” dedi, “hep ibretli şeyler vardı, mesela şöyle denmişti Ölümü görüp bildiği halde gamsız-kedersiz yaşayana şaşarım, Cehenneme kesinlikle inandığı halde gülene şaşarım, içinde yaşayanlarla birlikte dünyanın devamlı değiştiğini görüp de ondan tatmin bulana şaşarım. Kadere inanıp da haram-helal ayırımı yapmadan hırsla mal peşinde yorulana şaşarım. ahiret hesabına inanıp da o maksadla çalışmayana şaşarım” Rezin ilavesidir, ed-Dürrü`l-Mensur`da 6, 341 daha uzun olarak kaydedilmiştirKütübü Sitte Hadis No 862 Ravi Enes Hadis Resulullah sav Hendek`e gitti. Gördü ki Muhacir ve Ensar soğuk bir sabah vakti hendek kazıyorlar. Onların, bu işi kendilerine bedel yapacak köleleri yok. Onları vuran yorgunluk ve açlıklarını görünce şiirimsi bir ifade terennüm ettiler “Ey Allah`ım! Gerçek hayat ahiret hayatıdır. Ensar ve muhaciri mağfiret buyur!” Çalışanlar da O`na şöyle mukabele ettiler “Biz Muhammed`e bey`at edenleriz. Hayatta kaldıkça cihad gayemiz.”Kütübü Sitte Hadis No 4259 Ravi Enes Hadis Resulullah sav buyurdular ki “Kimin arzusu ahiret otursa, Allah onun kalbine zenginliğinden koyar ve işlerini derli toplu kılar, artık dünya ona hakir gelmeye başlar. Kimin hedefi de dünya otursa, Allah iki gözünün arasına dünyanın fakirliğini koyar, işlerini de darmadağınık eder. Netice olarak, dünyadan da eline, kendisine takdir edilmiş olandan fazlası geçmez.”Kütübü Sitte Hadis No 5368 Ravi Ebû Hüreyre Hadis Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur Allah`a ve âhiret gününe îmân edip inanan kişi, komşusuna ezâ etmesin ve Allah`a, ahîret gününe îmân eden her kişi misâfirlerine ikram etsin ve Allah`a, âhiret gününe îmân eden her kişi hayır söylesin, yâhut sussun boşboğazlık etmesin.Kütübü Sitte Hadis No 1981 Ahiret ile ilgili hadisler konumuzdan sonra diğer konularımıza da aşağıdaki linklerden kolayca ulaşabilirsiniz… Semih YAŞAR Ahirete iman ile ilgili ayetler Ahiret hayatı ile ilgili ayetler Ahiret ile ilgili sözler Ahiret ile ilgili hadisler
KÜNYE HAKKIMIZDA HARİTA YASAL ARA İLETİŞİM ANASAYFA HADİSLER Âhiret ile İlgili Hadisler Âhiret ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin ahiret hakkındaki bazı hadis metinlerini sizler için derledik. İşte ahiret ile ilgili hadisi şerifler... Câbir’in işittiğine göre, Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur “Herkes öldüğü hâl üzere diriltilecektir.” Müslim, Cennet, 83 Ebû Hüreyre’nin naklettiğine göre, Resûlullah şöyle buyurmuştur “İnsanlar kıyamet günü üç grup hâlinde; kimi yaya olarak, kimi binitli olarak, kimi de yüzüstü sürünerek mahşer yerinde toplanır.” Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 17 İbn Mes’ûd’dan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur “Kıyamet gününde insanoğlu şu beş şeyden hesaba çekilmedikçe Rabbinin huzurundan bir yere kımıldayamaz Ömrünü nerede ve nasıl geçirdiğinden, gençliğini nerede yıprattığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, bildiği ile amel edip etmediğinden.” Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 1 Abdullah b. Ömer’in naklettiğine göre, Resûlullah şöyle buyurmuştur “Kevser, iki kıyısı altından, yatağı inci ve yakuttan olan cennette bir nehirdir. Toprağı miskten hoş, suyu baldan tatlı ve kardan beyazdır.” Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 108 Ebû Saîd el-Hudrî’den nakledildiğine göre, “Sırat köprüsü nedir yâ Resûlallah?” diye soruldu. Resûlullah şöyle buyurdu “Kaypak ve kaygan bir şeydir. Onda kancalar, çengeller ve Necid’de bulunan sa’dân denilen dikene benzer dikenler vardır. Müminler sırattan kimi göz kırpacak kadar az bir zamanda, kimi şimşek gibi, kimi rüzgâr, kimi kuş gibi, kimi de iyi cins yürük at ve deve gibi hızla geçecekler. Bazısı bakarsın sapasağlam kurtulmuş, diğeri tırmalanmış da salınıvermiş, kimi de cehennem ateşine yığılmış kalmış...” Müslim, Îmân, 302 İslam ve İhsan PAYLAŞ İslam ve İhsan İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de “Allâh katında dîn İslâm’dır …” Âl-i İmrân, 19 buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan böyle bir dîn aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” Âl-i İmrân, 85 ... Peygamber Efendimiz Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret hac etmendir” buyurdular. “İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular. İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16 Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir. Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” Muvatta’, Kader, 3. Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir. Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307 Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” er-Rad, 28 Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir. İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal ilm-i hâl sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır. İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz. Erkam Medya © islam&ihsan 2013 - 2022 altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz.
KÜNYE HAKKIMIZDA HARİTA YASAL ARA İLETİŞİM ANASAYFA HADİSLER "Gerçek Hayat Ahiret Hayatıdır" Hadisi Nebî sallallahu aleyhi ve sellem hadisi şerifte Müslümanları dünya ve ahiret hayatı adınan hangi konuda uyarıyor...Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu “Allah’ım! Gerçek hayat sadece âhiret hayatıdır.” Buhârî, Rikak 1, Cihâd 33, 110, Menâkibu’l-ensâr 9, Megâzî 29; Müslim, Cihâd 126, 129. Ayrıca bk. Tirmizî, Menâkıb 55; İbni Mâce, Mesâcid 3 Hadisi Nasıl Anlamalıyız? Peygamber Efendimiz bazı hadislerini bir olay üzerine söylemiştir. Hadis ilimlerinden biri olan esbâbü vürûdi’l-hadîs, hadislerin hangi sebeple söylendiğini konu edinir. bu hadisi, Hendek savaşı öncesinde hendek kazma sırasında söylemiştir. Peygamberimiz, hendek kazmakta olan ashabının yorulduğunu görünce, insanın bu dünyada uğradığı birtakım sıkıntılara, dert ve yorgunluklara üzülmemesi gerektiğini, bunların hepsinin ecrinin ebedî olan âhiret hayatında verileceğini onlara müjdeleyerek böyle buyurmuştu. Böylece ashâba arzu ve isteklerini, hedeflerini bu dünya ile sınırlandırmamalarını öğütlemişti. Aynı hadisi, Vedâ haccı esnasında, arefe gününde mü’minlerin çokluğunu gördüğünde de söylemişti. Dünyadaki çokluklarının kendilerini gururlandırmaması gerektiğini, çünkü dünyadaki her şeyin geçici olduğunu hatırlatmıştı. Bütün bunlar göstermektedir ki, esas kalıcı hayat âhiret hayatıdır ve insanın bu geçici dünyadaki bütün gayreti, ebedî ve kalıcı âhiret hayatını kazanmak olmalıdır. Hadisten Çıkarmamız Gereken Dersler Nelerdir? Bu dünya hayatı geçici olup, dünyanın her şeyi burada kalır. Gerçek hayat ebedî olan âhiret hayatıdır. Müslüman, dünyadaki geçici hayatını yaşarken, ebedî hayatı kazanmayı daima göz önünde bulundurmalıdır. Kaynak Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları İslam ve İhsan PAYLAŞ İslam ve İhsan İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de “Allâh katında dîn İslâm’dır …” Âl-i İmrân, 19 buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan böyle bir dîn aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” Âl-i İmrân, 85 ... Peygamber Efendimiz Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret hac etmendir” buyurdular. “İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular. İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16 Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir. Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” Muvatta’, Kader, 3. Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir. Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307 Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” er-Rad, 28 Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir. İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal ilm-i hâl sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır. İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz. Erkam Medya © islam&ihsan 2013 - 2022 altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz.
Dünya ve ahiret ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin dünya ve ahiret konuları hakkındaki bazı hadisleri...Peygamberimizin dünya ve ahiret ile ilgili hadis-i şerifleri... DÜNYA VE AHİRET HAKKINDA HADİSLER Katâde Enes b. Mâlik’e “Peygamberin en çok ettiği dua hangisiydi?” diye sordu. Enes şöyle cevap verdi “Allah Resûlü en çok şöyle diyerek dua ederdi Allah’ım, bize dünyada iyilik ver, âhirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru!’” Müslim, Zikir, 26 *** Urve’den rivayet edildiğine göre, Osman b. Maz’ûn’un kendisini ibadete adadığı için eşini ihmal ettiğini Hz. Âişe’den işiten Resûlullah Osman ile karşılaştı ve ona şöyle dedi “Ey Osman! Biz Müslümanlara ruhbanlık emredilmedi...” İbn Hanbel, VI, 226 *** Enes b. Mâlik’in rivayet ettiğine göre, Resûlullah şöyle buyurmuştur “Kimin kaygısı âhiret olursa Allah onun zenginliğini kalbine yerleştirir, iki yakasını bir araya getirir ve dünya zelil bir şekilde ona gelir. Kimin kaygısı da dünya olursa Allah onun fakirliğini iki gözü arasına koyar ve onun iki yakasını bir araya getirmez; kendisine de ancak onun için takdir edilen dünyalık ne ise o gelir.” Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 30 *** Kays Fihroğulları’ndan Müstevrid b. Şeddâd’ı şöyle derken işitmiştir “Allah Resûlü buyurdu ki, Vallahi, âhiretin yanında dünyanın konumu, ancak birinizin şu işaret parmağını denize daldırması gibidir; parmağının ne kadar su ile döneceğine bir baksın!’” Müslim, Cennet, 55 *** Enes b. Mâlik’ten rivayet edildiğine göre, Resûlullah şöyle buyurmuştur “Kaygısı en büyük insan, dünya ve âhiret işlerine önem veren mümin insandır.” İbn Mâce, Ticâret, 2 İslam ve İhsan
ahiret ile ilgili 5 hadis