TYP çalışanlarına, kiralık araç şoförlerine, KİT, PTT, DSİ, orman çalışanlarına kadro verilmesi TBMM'de dile getirildi Toplum yararına program çalışanlarına, kiralık araç şoförlerine, KİT, PTT, DSİ, karayollar, hastane bilgi işlemcilerine, görüntüleme, sosyal tesis ve orman çalışanlarına kadro verilmesi TBMM genel kurulunda dile getirildi HABERİN GALERİSİ. Samsun Büyükşehir Belediyesi şirket personelinin zam oranı belli oldu. Eylül ayı maaşlarını zamlı alacak 2 bin 500 kişinin zam oranı yüzde 20.25 olarak netlik kazandı. Belediye- İş Sendikası Samsun Şube Başkanı İlyas Yiğit, “Belediye başkanımızın hassasiyetine çalışan arkadaşlarımız adına elediyelerde çalışan taşeron işçilere kadro hakkı verilmemiştir. 696 sayılı KHK ile kamu kurumları arasında ayrımcılık yapılarak belediyelerde çalışan taşeron işçiler kadro olarak bilinen 657 sayılı Kanunun 4-D statüsüne (kadrolu sürekli kamu işçisi) geçirilmek yerine belediye şirketlerine aktarıldı. Eğer kadroya aktarılmış olsalardı işçilerin belediye Akademikİlanlar. T.C. Mustafa kemal üniversitesi rektörlüğü 4/b sözleşmeli personel alım ilanı. Halil MEMİŞ, Mahalli İdarelerdeki Şirket İşçilerine Kadro Verilmeli ve İnsan Kaynakları Şirketleri Tasfiye Edilmelidir! MİARGEM Başkanı Halil MEMİŞ’in gerek kamuoyunu aydınlatmak, gerekse MİARGEM’in amaçları doğrultusunda olmak üzere başlattığı “Belediyelerdeki İstihdam ve Yapılanma Sorunları” başlıklı yazı dizisinin bugünki konusunu mahalli cash. OSMAN ERDOĞAN 06 Haziran 2011 tarihinde, saat 1818 “BELEDİYE ŞİRKETLERİNDE ÇALIŞAN İŞÇİLER DE KADROLU OLMALI” Belediyelerin ortaklıkları olan şirketlerdeki işçilerin durumu. Belediyenin kendi şirketi var, bu şirketlerde çalışan işçiler var, bunları bu kapsamın dışında tutuyor ne yazık ki yasa. Bizim talebimiz aslında belediye şirketlerinde çalışan geçici işçilerin de kadro kapsamına alınmasıydı, şu andaki gördüğümüz düzenlemede burada bizim açımızdan bir sorun var. “BELEDİYE ŞİRKETLERİNDEKİ İŞÇİLERİN BELEDİYE BÜNYESİNE ALINMASINI İSTİYORUZ” Bir başka sorun, uzun yıllar belediyelerin bünyesinde çalışıp ama sadece statüleri gereği taşeron işçisi muamelesi gören insanlar var. Örneğin işe alınmalarını belediye sağlıyor, onların ücretlerini belediye belirliyor, çalışma saatlerini belediye belirliyor, çalıştıran belediyelerin mensupları, fakat maliyeti düşürmek adına başka bir taşeron firmada çalışır gösteriliyor. Halbuki bunlar belediyede bizim işçilerimizdi, geçici işçilerle kadrolu işçiler beraber çalışıyorlar, belediyelerin pek çok hizmetlerinde çalışıyorlar. Bunlar da ne yazık ki taşeron firmaların işçileri gözüktükleri için bu kapsamın içine dahil edilmediler. Biz bu sorunun çözümü konusunda, taşeron sorununun çözümü konusunda Konya Büyükşehir Belediyesinde bir başlangıç yaptık. Taşeron firmalarda çalışan, belediyenin şirketlerinde çalışan işçileri belediye bünyesine alma konusunda şartların ve mevzuatın el verdiği ölçüde, sayın Büyükşehir Belediye başkanımıza burada teşekkür ediyorum, sayın Tahik Akyürek Bey, bu konuda gerçekten samimi bir şekilde, bunun çözümü konusunda gayret sarfediyor. Mevzuat elverdiği ölçüde bunları yapmamız gerekiyor, ama şu anda bu iki konuda bizim sorunumuz var. Önümüzdeki günlerde fazla uzun sürmeyecek, bir hafta-on gün içerisinde parlamento gündemine gelecek, parlamento gündeminden süratle geçip bu sorunun kısa sürede çözülmesini burada kamuoyunda tartışılan iki konu var, buna açıklık getirmek lazım. Bir kısım medya mensupları, bir kısım köşe yazarları, bilip bilmeden ileri geri konuşuyorlar bu konuda; hükümet seçim yatırımı yapıyor, bu gerçekten hükümete haksızlık. Bu çalışma yeni başlamadı, bu çalışmanın back raundu var, 7 yıllık bir sorun, 7 yıldır yaşanan bir problemin çözümüdür bu, kaldı ki 2006 yılından devam eden, özellikle 2006 yılının haziranından bu tarafa hızlı bir şekilde tartışılan ve sonuçlandırılamayan bir konu bu. O nedenle burada hükümeti seçim yatırımı yapıyor diye bu çalışmayı küçümsemek, bu çalışmayı kamuoyu nezdinde itibarsız hale getirmek, bu çalışmayı aşağılamak, bu çalışmayı yapanları suçlamak gerçekten haksızlık. Buradan kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına bunu ifade ediyorum. Bu çalışmanın 7 yıllık bir geçmişi var, son bir yıl da bu çalışma üzerinde ciddi anlamda hükümet ve ilgililer çalışmaktadır. Bu bir seçim yatırım değildir. Var olan bir sorunu ciddi anlamda yaralayan bir sorunu çözmekti. Bundan da hükümeti, sayın Başbakanı burada tebrik ediyoruz, kutluyoruz. İstediğimiz düzenlemeler yapılırsa tabii bu daha da iyi bir noktaya taşınacak ama bu haliyle bile bunun çıkartılmasını önemli görmek lazım. Buradan teşekkür ediyoruz ilgililere, Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na, Sayın Başbakan’a ve bakanlıkta çalışan pek çok arkadaşımıza… İnşallah bundan sonra da parlamento gündemine bir an evvel gelir ve sorun çözülmüş olur. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na DİSK bağlı Genel-İş Sendikası Burhaniye Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlediği basın açıklamasında belediyelerdeki şirket çalışanlarına kadro taleplerini bir kez daha dile getirdi. DİSK/Genel-İş Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Hilmi Ovalı daha önce Balıkesir Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda yaptığı basın açıklamasının ikincisini Burhaniye’de gerçekleştirdi. Burhaniye Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasında KHK ile taşeron çalışanların kadroya geçirilmesinde yaklaşık 530 bin belediye çalışanının mağdur edildiğini söyleyerek mağdurların bir an önce kadroya geçirilmesini istedi. Şube Başkanı Ovalı, basın açıklamasında ücretlerden kesilen vergiler konusuna da değinerek az kazanandan az, çok kazanandan da çok vergi alınması gerektiğini bildirdi. “530 BİN İŞÇİYE HAKSIZLIK EDİLDİ” DİSK Genel-İş Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Hilmi Ovalı yaptığı açıklamada ilk olarak belediye çalışanlarının kadro durumu hakkında konuştu. Ovalı açıklamasında şunları söyledi “Adına kapitalizm denilen bu düzen gün geçmesin ki dünyada yeni bir ekonomik kriz yaratmasın, gün geçmesin ki yoksulluğu arttırmasın. Gün geçmesin ki tencerede ki aş, sofrada ki ekmek azalmasın. Daha önce de bu meydan haykırmıştık… Bugün hep birlikte yine bu meydandan bir kez daha haykırıyoruz. Dünyamız; adına kapitalizm denilen bu düzenin tükendiğini, iflas ettiğini haykırmaktadır. Neo liberal politikalar zenginleri daha zengin etmiş, yoksulları, dar gelirlileri, bağımlı çalışanları ise açlık ve sefalete mahkûm etmiştir. Bu çürümüş düzen sadece ve sadece patronları çok, daha çok zengin yapmanın düzeni olmaktadır. Evet, kapitalizm işçiyi ve emekçiyi tüketirken kendini de tüketmiştir. Bu ekonomik düzen içerisinde dünyayı yeniden ayağa kaldıracak bir tek güç vardır ki o da biz işçiler ve emekçilerdedir. Bizler gücünü üretimden alanlar bugün bu meydanlardan haykırıyoruz. tarihinde yayımlanan 696 sayılı KHK ile kamuda personel çalıştırılmasına dayalı ihale usulü sona erdirilmiş ve daha önce taşeronda çalışan yaklaşık 750 bin şirket işçisi kamu kurumlarına ve belediye şirketlerine 1 Nisan 2018 tarihi itibariyle aktarılmıştır. “ANAMIZIN AK SÜTÜ GİBİ HELAL OLAN KADROLARIMIZI İSTİYORUZ” Kamuoyuna kadro olarak sunulan bu düzenleme ile şirket işçilerine belediye şirketlerinde sürekli İşçilikten ileride bir kadro verilmediği gibi birçok hak kaybının da önü açılmıştır. En başta, bugün yaklaşık 530 bin belediye şirket işçisine ayrımcılık yapılmış ve bu işçiler belediyelerde ki kamu işçiliği yerine belediye şirketlerine aktarılmıştır. Bunun doğrudan bir sonucu vardır. Belediye şirketlerine aktarılan işçiler 52 günlük ilave tediye haklarından mahrum kalmıştır. Belediye şirket işçilerine doğrudan, ayrımsız, tamamına, statülerine göre kadro talebimizi bu meydandan bir kez daha yineliyoruz. Belediyelerde şirket işçiliği değil, anamızın ak sütü gibi helal olan kadro hakkımızı istiyoruz. Bir an evvel arkadaşlarımızın kadro hakkı verilmeli bu arkadaşlarımızda diğer kamu işçileri gibi 657 ye 4-d ye kadro tahsislerini yapılmalıdır. Ayrıca 696 KHK yasalaşmış, bir nevi kadük olmuştur. Çalışma hayatının içerisinden ismi bir an evvel kaldırılmalıdır. Bu yasanın içerisinde ki halen devam eden zorunlu emeklilik kaldırılmalıdır. İşçi işi gereği, tıp bilimi gereği prim gününü ve hizmet süresini bitirdikten sonra kendi fizik durumuna göre istediği zaman emekli olmalıdır. Ne yaş şartı olmalı, ne de KHK gibi zorunluluk olmalıdır. Evet; çalışma hayatı açısından eksiklikleri de olsa bizimde olumlu karşıladığımız ek gösterge, EYT gibi önemli emek konularında çeşitli çalışmalar yapıldığını sosyal medya üzerinden izliyoruz. Bu yasal düzenlemeler içerisinde belediye şirket işçilerine kadro hakkı muhakkak yerini almalıdır. Belediye şirket işçilerine kadro hakkı ertelenebilecek ya da seçimlerden sonraya bırakılabilecek bir konu değildir. Sendikamız belediye şirket işçileri ile birlikte bu meseleyi esaslı olarak takip etmekte hükümetten bu konuda bir sonuca gitmelerini istemektedir. Buradan tekrar ediyorum Anamızın ak sütü gibi helal olan kadro hakkımızı istiyoruz.” Fakat Belediyelerde çalışan taşeron işçilere kadro hakkı verilmemiştir. 696 sayılı KHK ile kamu kurumları arasında ayrımcılık yapılarak belediyelerde çalışan taşeronlar, kadro olarak bilinen 657 sayılı Kanunun 4-D statüsüne geçirilmek yerine belediye şirketlerine aktarıldı. Eğer kadroya alınmış olsalardı belediyelerde istihdam edilmesi gerekirdi. Dolayısıyla belediyelerde çalışan taşeron işçilerden tek bir işçinin bile kadroya geçirilmediğini söylemek gerekir. Yüzde ellisinden fazlası belediyelere yani kamuya ait olan bu şirketler esasında kamu şirketi olup yapılan işler de kamu hizmetidir. Burada çalışan işçiler de yaptıkları iş itibariyle bize göre kamu işçileridir. Ancak pratikte durum farklıdır. Belediye şirketlerinde çalışan işçiler belediyelerde çalışan işçiler ile aynı haklara sahip değildir. Örneğin belediyelerde ve diğer kamu kurumlarında çalışan işçiler merkezi idarelere geçişleri yapılan taşeron işçileri dahil kanunun tanıdığı 52 günlük ikramiye ilave tediye hakkından yararlanırken belediye şirket işçileri bu haktan yararlanamamaktadır. Ayrıca belediye şirketleri ile belediyeler arasında halen doğrudan temin usulü ile bile olsa bir ihale ilişkisi devam etmekte, kamu ihale mevzuatının sınır ve denetimleri devam etmektedir. 696 sayılı KHK ile getirilen düzenleme özü itibariyle taşeronluk sistemini halen devam ettirmektedir. Kararname ile taşeron şirketler aradan çıkarılmıştır ancak işçiler aynı koşullarda çalışmaya devam etmektedir. Geçiş süreci olarak ifade edilen düzenlemelere göre; belediye ve il özel idarelerinde çalışan işçiler ise 30 Haziran 2020 tarihine kadar Yüksek Hakem Kurulu tarafından alt işveren işçileri için belirlenmiş ücret, mali ve sosyal haklarla çalışmaya devam edecektir. 12 Nisan tarihinde ÇSGB tarafından ilan edilen duyuruya göre işçiler yalnızca altışar aylık dilimler halinde yüzde 4 ücret zammı, yılda 10 günlük ikramiye, aylık bazda ise 30 TLbrüt yakacak yardımı, 25 TLbrüt ise çocuk yardımı alabilecektir. Asgari ücretle çalışan bir işçi tüm haklar uygulandığında sadece aylık 150 TL’yi geçmeyen bir fark. YÜKSEK ENFLASYON ALTINDA EZİLDİLER belediye şirketlerine aktarılan işçilerin maaşlarına 31 haziran 2020 tarihine kadar yılda iki kez yüzde 4 oranında zam yapıldı. 2018 yıllık enflasyon oranı yüzde olarak belirlendi. Bu durumda, neredeyse asgari ücret alan taşeron işçiler maaşlarında, enflasyon karşısında ciddi miktarda erime oldu. Zaten pek çok sosyal haktan da mahrum bırakılan bu işçiler, yüksek enflasyonun altında ezilmektedir. SENDİKALAR YETKİSİZ İŞÇİLER TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİZ Belediyelerin büyük bir çoğunluğu yeni kurdukları belediye şirketlerine işçileri aktardıkları için bu şirketlerde çalışan işçilerin tamamı KHK kapsamında geçişleri yapılan işçilerden oluşmaktadır. Sendikalar işçilerin tamamını da örgütlemiş olsalar Bakanlık bu işyerleri için yetki taleplerini geçiş dönemi tamamlanıncaya kadar olumsuz yanıtlamaktadır. SONUÇ VE TALEPLER Kamu kurumlarında eski kadrolu işçiler ile taşerondan belediye şirketine geçen işçiler arasında mali ve sosyal haklar bakımında çok büyük farklar mevcut Enflasyon karşısındaki kayıpların yanı sıra toplu iş sözleşmesi yapamayan bu işçiler, kamu kurumlarında eşit iş yaptığı eski kadrolu işçiler ile eşit ücret almamaktadır. Tam kadro Eşit işe eşit ücret Toplu sözleşme Çalışma koşullarinin iyileştirilmesi İş güvencesi Diğer sosyal haklar TAŞERON HABERLERİ İÇİN VE HABER YAPMAMIZI İSTEDİĞİNİZ SORUNLAR İÇİN BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİN. ANDROİD UYGULAMAMIZI ÜCRETSİZ İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN İOS UYGULAMAMIZI ÜCRETSİZ İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN Ankara Belediye Şirketleri ve Bu Şirketler İçin Önem Arz Eden Hususlar Murat DÜZGÜN Beylikdüzü Belediyesi Uzman Yardımcısı [email protected] Yazar Hakkında Giriş Belediyeler halka hizmet sunma noktasında; alt yapı işleri, park bahçe düzenlemeleri, kent temizliği, ulaşım hizmetleri, sosyal yardımlar, kültür organizasyonları ve sağlık hizmetleri gibi birbirinden çok farklı disiplin alanlarında vatandaşlara hizmet vermektedir. Bu hizmetler sunulurken belediye yönetimleri; hizmetin niteliği ve maliyeti, hizmet için gerekli olan organizasyon alt yapısı gibi kriterleri değerlendirerek, hizmeti ya kendi personeli ve ekipmanları ile gerçekleştirmekte ya da kanunda belirtilen ihale usulleri ile gördürmektedirler. Bilindiği üzere, 5393 sayılı Belediye Kanunu 70. maddesinde “Belediye kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre şirket kurabilir” hükmüne yer verilmiştir. Belediye şirketleri, vatandaşa hizmet etme, belediyeye personel temini gibi konularda belediyelerin işleyişini ve hizmet sunma etkinliğini arttırmaktadır. Bu yazımızda, belediye şirketlerinin tabi olduğu kamu ve özel hukuk düzenlemeleri çerçevesinde bazı önemli yükümlülükleri hakkında değerlendirme ve önerilerde bulunacağız. 1. Belediyelerin Şirket Sahibi Olması Belediyeler, şirketlere ya yeni bir şirket kurma yolu ile ya da var olan bir şirketin belediyeye bağışlanması yoluyla sahip olurlar. Her iki usulde de temel olarak 6102 sayılı Ticaret Kanunu’nun sermaye şirketleri için belirtilen usullerine riayet edilmesi ayrıca; 5393 sayılı Belediye Kanunu gereği, bağışlanma yolu ile şirket sahibi olunması durumunda bağış şartlı ise; meclis kararı, şartsız ise başkanlık onayı alınması gerektiği unutulmamalıdır. Yapılan düzenlemeler ile belediye şirketlerinin belediyeler için önemi daha da artmış, belediyelerin personele dayalı hizmet alımlarını doğrudan belediye şirketlerinden temin edeceği hüküm altına alınmıştır. Bu hususu 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 20. maddesi ile; “İl özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22. maddesindeki limit ve şartlar ile 62. maddesinin birinci fıkrasının e bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden birine, bu nitelikte herhangi bir şirketi bulunmuyorsa münhasıran bu amaçla kuracakları bir şirkete gördürebilir” denilerek düzenlenmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere belediyeler personele dayalı hizmet ihalesi yapmamakta olup, bu kapsamdaki ihtiyaçlarını belediye şirketlerinden temin etmektedirler. 2. Belediye Şirketleri İçin Bazı Özel Hususlar Belediye şirketinin sahibi ya da pay sahibi belediye tüzel kişilikleridir. Bu sahiplikten dolayı belediye şirketlerinde aynı zamanda kamu kaynağı da kullanılarak faaliyetler sürdürülmektedir. Belediye şirketlerinin uymak zorunda olduğu bazı temel özel ve kamu hukuku düzenlemeleri şunlardır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 5393 sayılı Belediye Kanunu 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu 6085 sayılı Sayıştay Kanunu 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği Görüleceği üzere belediye şirketleri birçok farklı mevzuat hükümlerine tabidir. Belediye yöneticileri ve şirket yöneticilerinin birbirinden farklı mevzuat hükümlerini takip etmesi ve uygulamada mevzuata uygunluğun sağlanmasında sorunlar yaşanmaktadır. Belediye şirketlerinin tabi olduğu mevzuat düzenlemeleri açısından dikkat edilmesi gereken bazı hususlar aşağıda yer almaktadır. Şirket Yönetimlerinin Belirlenmesi Şirket yönetimlerinin belirlenmesi ile ilgili düzenlemelere baktığımızda 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26. maddesinde “…Genel sekreter ile belediye ve bağlı kuruluşlarında yöneticilik sıfatını haiz personel bu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabilirler…” şeklinde düzenleme olduğu görülmekte ancak 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda kimlerin şirket yöneticisi olabileceğine dair hüküm bulunmamaktadır. İlgili mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, belediye şirketi yönetim kurullarına belediye başkanınca; belediye yöneticileri, memurları ya da diğer personelleri arasından atama yapılabileceği gibi belediye ile ilişiği olmayan kişilerin de şirket yönetim kurullarına atanmasında engel bulunmamaktadır. Bahsi geçen düzenlemeler bu yönde iken; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu konuda yayınladığı genelgede; “Belediye veya bağlı kuruluşların sahip veya ortağı oldukları belediye şirketlerinin genel kurulunda belediye veya bağlı kuruluşu temsil edecek kişilerin belediye meclisi kararıyla belirlenmesi gerektiği” yönünde düzenlemeye yer verilmiştir. Belediye başkanlarınca atanan şirket yönetim kurulu üyelerinin tescil işlemi bu genelge dayanak gösterilerek yapılmamakta ve söz konusu tescil işlemlerine dair yargı süreçleri devam etmekte olup, süreç sonunda çıkacak karar birçok belediyeye örnek teşkil edecektir. Belediye Başkanının Sorumluluğu Belediye şirketlerinin belediyeden ayrı bir tüzel kişiliği ve ayrı bir yönetimi olsa da belediye başkanlarının bu şirketler açısından da görev ve sorumlulukları bulunmaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 38. maddesinde belirtildiği üzere “Belediye başkanı Belediye teşkilâtının en üst amiri olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve menfaatlerini korumak” belediye başkanının görevleri arasında yer almaktadır. Belediye şirketleri, belediye tüzel kişiliğin mali tablolarında belediyenin bir varlığı olarak gözükmekte, belediyenin kuruluşuna katıldığı şirket ortaklık payı da belediye giderleri arasında düzenlenmekte ve her türlü girişim, iştirak ve faaliyetler karşılığı sağlanacak gelirler belediye gelirleri arasında yer almaktadır. Yine belediye başkanının görevlerinden olan “Belediye ve bağlı kuruluşları ile işletmelerini denetlemek” hükmü gereği belediye başkanlarının belediye şirketlerin iş ve işlemlerinden sorumluluğu bulunmaktadır. Sayıştay Denetime Tabi Olma 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun Denetim Alanı başlıklı 4. maddesi gereği Sayıştay; “a Merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarını, mahallî idareleri, sermayesinde doğrudan veya dolaylı olarak kamu payı olan özel kanunlar veya Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile kurulmuş anonim ortaklıkları, diğer kamu idarelerini, b a bendinde sayılan idarelere bağlı veya bu idarelerin kurdukları veya doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak ortak oldukları her çeşit idare, kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketlerini denetler.” Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere belediye şirketleri Sayıştay denetimine tabidir. Sayıştay’ca bu hüküm gereği belediye şirketlerinde de düzenlilik ve performans denetimleri yapılır. Düzenlilik denetimi kapsamında kamu idarelerinin gelir, gider ve malları ile bunlara ilişkin hesap ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığının tespiti yapılmakta, ayrıca; düzenlilik denetimi bu idarelerin mali rapor ve tablolarının güvenilirliği ve doğruluğu hakkında görüş bildirilmesini kapsamaktadır. Performans denetimi ise hesap verme sorumluluğu çerçevesinde idarelerce belirlenen hedef ve göstergelerle ilgili olarak faaliyet sonuçlarının ölçülmesi suretiyle gerçekleştirilir. Yapılan denetimlerde elde edilen bulgular kamuoyuna açık olup, Sayıştay Başkanlığı resmî sitesinden yayınlanmaktadır. Örnek 1 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kent Konut İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi 2015 Yılı Düzenlilik Denetim Raporu BULGU 5 Kesin Teminatın Zamanında İade Edilmemesi Sebebiyle Gereksiz Yere Tazminat ve Yargılama Gideri Ödenmesi “Kent Konut AŞ’nin Yuvacık Bahçe Kent Konutları yapım işinde, yüklenici firmanın teminat mektubunu ve bakiye alacağını sebepsiz yere teslim etmediği bu sebeple açılan davada tazminat ve yargılama gideri ödemek durumunda kaldığı tespit edilmiştir.” “4735 sayılı Kanununun 13. maddesinde “Yapım işlerinde; varsa eksik ve kusurların giderilerek geçici kabul tutanağının onaylanmasından sonra yarısı, Sosyal Sigortalar Kurumundan ilişiksiz belgesi getirilmesi ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından sonra kalanı, yükleniciye iade edilir” denilmektedir.” “Kent Konut AŞ’nin yüklenicin teminat mektubunun yarısının geçici kabulden sonra verdiği, ancak kesin kabulden sonra teminatın geri kalanını iade etmediği ayrıca yüklenicinin bakiye alacağını da ödemediği tespit edilmiştir. Bu durum yüklenici tarafından yargıya taşınmış ve Kent Konut teminat mektubu ve bakiye alacağına ek olarak toplam TL faiz, yargılama gideri, vekâlet ücreti, harç vs. ödemek durumunda kalmıştır. Mevzuata aykırı olan bu durum kurumun giderler hesabında TL artışa sebep olmuştur.” Kamu İhale Kanuna Tabi Olma Kamu kurumları sunmuş oldukları hizmetler için ve kurumların kendi ihtiyaçları için gerekli olan mal, hizmet, yapım işleri ve danışmanlık hizmetleri gibi harcamalarını kanunlarca belirlenmiş kurallar ve usullere dayanarak yapmak zorundadır. Bahsi geçen kurallar ve usuller başta 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve ikincil mevzuatında detaylı olarak açıklanmış ve bu kanuna göre harcamalarını yapacak kurum ve kuruluşlar belirtilmiştir. Belediye şirketlerinin ilgili kamu ihale kanuna tabi olduğu bu kanunun kapsam başlıklı 2. maddesinde; “a Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı; döner sermayeli kuruluşlar, birlikler tüzel kişiler, d a, b ve c bentlerinde belirtilenlerin doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları her çeşit kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler” diye belirterek belediye şirketlerinin ilgili harcamalarını bu kanunda belirtilen usullülere göre yapılması gerektiği kanun ile kurala bağlanmıştır. Kanun belediye şirketlerine, doğrudan mal ve hizmet üretimine veya ana faaliyetlerine yönelik ihtiyaçlarının temini için yapacakları yaklaşık maliyeti veya sözleşme bedeli içinde bulunduğumuz yıl için belirlenen TL’ye kadar olan harcamalarını bu kanuna tabi olmadan yapabileceğini kanunun istisnalar kapsamında düzenlemiştir. Bu istisna kapsamında bir harcama yapılabilmesi için Kamu İhale Genel Tebliği’nde belirlenen usullere uygun olarak Kamu İhale Kurumu’na başvuru yapılması ve kurumca başvurunun uygun bulunması gerekmektedir. Örnek 2 Muğla Bodrum Belediyesi Bodrum Bel. Tur. İnş. Gıda Enerji San ve Tic. 2017 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu Bulgu 1 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun İstisna Maddesi 3/g Kapsamında Olmamasına Karşın Bazı Alımların İhalesiz Yapılması “… Bu kapsamda, Bodrum Belediyesi Turizm İnşaat Gıda Enerji San. Tic. Kamu İhale Kurulundan hangi mal veya hizmet alımlarının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na tabi olduğu, hangilerinin ise istisna kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hususunda tarih ve 531 sayılı yazı ile görüş sormuş, kurul da tarih ve 300-2197 sayılı yazı ile görüşünü bildirmiştir. Dolayısıyla, şirketin 4734 sayılı Kanunun 3. maddesinin g bendi uyarınca ihalesiz yapabileceği işlemler bahsi geçen kurul görüşü ile netleşmiştir.” “… Yapılan incelemede, Bodrum Belediyesi Turizm İnşaat Gıda Enerji San. Tic. AŞ’nin 4734 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinin g bendi kapsamına girmemekle birlikte özellikle çeşitli yemek hizmeti, uçak bileti, konaklama, bakım onarım vb. bazı mal/hizmet alımlarını mevzuata aykırı şekilde ihalesiz yaptığı anlaşılmıştır. Şirketin mal veya hizmet alımı yaparken 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince ihaleye çıkması ve ihale süreçlerini uygulaması gerekmektedir… ” Faaliyet Raporu Hazırlama Belediye şirketleri; yöneticilere sağlanan mali hakları, şirketin araştırma ve geliştirme çalışmalarını, faaliyetlerini, finansal durumunu ve şirket için muhtemel riskleri de içeren faaliyet raporunu her yıl hazırlamak zorundadır. Faaliyet raporu düzenleme zorunluluğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 514. maddesinde; “Yönetim kurulu, geçmiş hesap dönemine ait, Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülmüş bulunan finansal tablolarını, eklerini ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu, bilanço gününü izleyen hesap döneminin ilk üç ayı içinde hazırlar ve genel kurula sunar” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı şekilde Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik’in 16. maddesinde de “Yıllık faaliyet raporu ilgili olduğu hesap döneminin bitimini izleyen iki ay içinde hazırlanır. Şirketin yönetim organı başkanı ve üyeleri tarafından imzalanarak onaylanır. Yönetim organı üyelerinden herhangi birinin yıllık faaliyet raporunda yer alan bilgilerle ilgili farklı görüşte olması halinde, itiraz ettiği hususlar gerekçeleri ile birlikte yıllık faaliyet raporunda belirtilir” hükmü yer almakta ve faaliyet raporlarının içeriği bu yönetmelikçe belirlemektedir. Bağımsız Denetime Tabi Olma Bağımsız Denetim Yönetmeliği’ne göre bağımsız denetim; “Finansal tablo ve diğer finansal bilgilerin, finansal raporlama standartlarına uygunluğu ve doğruluğu hususunda, makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtlarının elde edilmesi amacıyla, denetim standartlarında öngörülen gerekli bağımsız denetim tekniklerinin uygulanarak defter, kayıt ve belgeler üzerinden denetlenmesi ve değerlendirilerek rapora bağlanmasını ifade eder.” Bu konudaki düzenlemelere göre sermayesinin en az %50’si belediyelere ait olan anonim ve limited şirketlerden; aktif toplamı 30 milyon, yıllık net satış hasılatı 40 milyon ve çalışan sayısı 125 kişiyi aşma kriterlerinden en az ikisini art arda iki hesap döneminde sağlayan belediye şirketleri bağımsız denetime tabidir. Bu kriterleri sağlayan şirketler kendilerine denetçi seçmek ve şirketlerinin belirlenen usuller çerçevesinde denetimlerini yaptırmak zorundadırlar. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 397. maddesi 2. fıkrasında; “Denetime tabi olanlar, hazırlanmış olan finansal tablolarının denetimden geçip geçmediğini, denetimden geçmiş ise denetçi görüşünü ilgili finansal tablonun başlığında açıkça belirtmek zorundadır. Bu hüküm, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu için de uygulanır. Denetime tabi olduğu hâlde, denetlettirilmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, düzenlenmemiş hükmündedir” denilerek denetimin önemine atıf yapılmıştır. Mali Verilerin Kamu Harcama ve Muhasebe Bilişim Sistemine KBS Girilmesi Kamu sektörünü düzenleyen temel kanunlarından olan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun 53. maddesine göre; “… Merkezî yönetim kapsamı dışındaki kamu idareleri malî istatistiklerini belirlenmiş ilkelere uygun olarak hazırlar ve belirlenen süreler içinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gönderir.” Bahsi geçen kanunun verdiği yetkiye istinaden yayınlanan Genel Yönetim Mali İstatistikleri konulu 59 Sıra Nolu Muhasebat ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Genel Tebliği’nde bu husus “İl özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve mahalli idare birliklerine ait şirketlerin ve bütçe içi işletmelerin Ocak-Mart dönemi, Ocak-Haziran dönemi ve Ocak-Eylül dönemi kümülatif mizan verileri, dönemi takip eden ikinci ay sonuna kadar Mayıs, Ağustos, Kasım; yılın tamamına ait Ocak-Aralık dönemi kümülatif mizan verileri ise en geç takip eden yılın Nisan ayı sonuna kadar bağlı oldukları birim tarafından KBS’ye girilir” şeklinde düzenlenmiştir. Mali verilerin girişleri ve bu süreçteki görevlilerle ilgili detaylı bilgi için Belediye Şirketlerinin Kamu Harcama ve Muhasebe Bilişim Sistemi KBS Mali İstatistik Veri Girişlerine İlişkin Uygulama Kılavuzu’ndan faydalanılabilir. Mali veriler ile ilgili görevlerini yerine getirmeyen mali hizmetler birimi yöneticisi ile muhasebe yetkilisine, her türlü aylık, ödenek, zam ve tazminat dâhil yapılan bir aylık net ödemeler toplamı tutarında idari para cezası verileceği hüküm altına alınmıştır. Mevduatların Değerlendirilmesi Belediyelerin sermayesinin yarısından fazlasına doğrudan veya dolaylı olarak sahip oldukları şirketler, Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği hükümlerine tabi olup, mevduatlarını bu yönetmelikte belirtilen hususlara uygun olarak değerlendirmek zorundadırlar. İlgili yönetmelikte bu husus “… kendi bütçeleri veya tasarrufları altında bulunan her türlü mali kaynaklarını kamu sermayeli bankalarda aşağıdaki araçları kullanarak değerlendirmekle yükümlüdür” şeklinde belirtilmiştir. Bu kamu bankaları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası olarak sıralanabilir. Yönetmelik hükümlerine göre bankalarla yapılacak olan protokollerin süresi bir yılı geçemeyeceği gibi belediye şirketlerince mali kaynaklarının değerlendirilmesinde faiz veya kâr payı dışında ayni ya da nakdi herhangi bir menfaat temin edemez. Yönetmelikte geçen hususları yerine getirmeyen kurum yetkilileri ve muhasebe yetkilileri ortaya çıkabilecek zararlardan şahsen ve müteselsilen sorumlu olacakları ve mevduatların yönetmelik hükümlerine aykırı şekilde değerlendirilmesinden elde edildiği tespit edilen nemalar genel bütçeye gelir kaydedileceği unutulmamalıdır. 3. Sonuç Bahsedilen düzenlemelerden görüleceği üzere belediye şirketleri farklı uzmanlık alanları gerektiren mevzuat hükümlerine tabi olup, bu hükümlere aykırı hareket eden şirket yönetici ve personellerin mali ve cezai yaptırımlarla karşılaşacağı aşikardır. Belediye şirketlerinde görevlendirilecek olan yönetici ve personellerin alanlarında uzman kişilerden görevlendirilmesi ve bu kişilerin sürekli güncellenen mevzuat hükümlerini takip etmesi ve şirketin karşı karşıya kalacağı yaptırımları öngörerek risk odaklı bir çalışma yürütmeleri gerekmektedir. Ayrıca şirketin iş ve işlemlerine dair görevlendirmelerin açık bir şekilde yapılması, bu iş ve işlemlere dair süreç akışlarının oluşturulması ve şirket içinde bir iç kontrol mekanizmasının kurulması muhtemel riskleri minimum seviyede tutacaktır. Belediye şirketlerinin faaliyetlerini başarılı olarak sürdürmesi, şirketin sahibi olan belediye faaliyetlerine de yansıyacak olup, belediye hizmetlerinin daha etkin ve verimli sunulmasına katkı Şirketleri İçin Bazı Özel Hususlar ANA SAYFA KATEGORİLER YARGI KARARLARI KİK KARARLARI İDARE GÖRÜŞLERİ MEVZUAT HAKKIMIZDA ABONELİK /AKTÜEL / Haber / 2021 yılı belediye sözleşmeli personel ücret tavanları Belediye ve Belediye Şirketleri Mevzuat ve Hukuk Programı Hazine ve Maliye Bakanlığınca tarihinde yayımlanan Genelgeyle Sıra No3 mahalli idarelerde istihdam edilen sözleşmeli personelin ücret tavanları belirlendi. Genelgede yer alan aylık net ücret tavanları, asgari geçim indirimi tutarı uygulanmaksızın unvanlar itibarıyla hesaplanmıştır. Genelgeye ekli 1 Sayılı Cetvel aşağıda yer almaktadır. Tam zamanlı sözleşmeli personelin ek ödeme oran ve tutarlarına ise bir sonraki cetvelde yer verilmiştir. 1 SAYILI CETVEL 1/1/2021 – 30/6/2021 DÖNEMİNDE GEÇERLİ OLMAK ÜZERE, 5393 SAYILI KANUN ÇERÇEVESİNDE ÇALIŞTIRILACAK SÖZLEŞMELİ PERSONELİN UNVAN BAZINDA ÜCRET TAVANLARI TL UNVAN SINIF DERECE 657 SAYILI KANUNA GÖRE NET AYLIK TUTARI KISMİ ZAMANLI SÖZLEŞMELİ PERSONEL NET ÜCRET TAVANI TAM ZAMANLI SÖZLEŞMELİ PERSONEL NET ÜCRET TAVANI Avukat AH 1/1 Mimar TH 1/1 Mühendis TH 1/1 Veteriner SH 1/1 Şehir Plancısı TH 1/1 Fizikçi TH 1/1 Kimyager TH 1/1 İstatistikçi TH 1/1 Jeolog TH 1/1 Arkeolog TH 1/1 Restoratör Yükseköğrenim Mezunu TH 1/1 Tekniker TH 1/1 Grafiker Yükseköğrenim Mezunu TH 1/1 Kaptan Yükseköğrenim Mezunu TH 1/1 Teknisyen Lise Dengi Mesleki Öğrenim Mezunu TH 3/1 Teknik Ressam Lise Dengi Mesleki Öğrenim Mezunu TH 3/1 Teknik Ressam Yükseköğrenim Mezunu TH 1/1 Hidrobiyolog TH 1/1 Hidrolog TH 1/1 Jeofizikçi TH 1/1 Jeomorfolog TH 1/1 Laborant Lise Dengi Mesleki Öğrenim Mezunu TH 3/1 Matematikçi TH 1/1 Ölçü Ayar Memuru Lise Dengi Mesleki Öğrenim Mezunu TH 3/1 Pilot TH 1/1 Topograf Lise Dengi Mesleki Öğrenim Mezunu TH 3/1 Sanat Tarihçisi TH 1/1 Çözümleyici Yükseköğrenim Mezunu TH 1/1 Programcı Yükseköğrenim Mezunu TH 1/1 Hukuk Müşaviri GİH 1/1 Mütercim GİH 1/1 Tercüman Yükseköğrenim Mezunu GİH 3/1 Eğitmen Yükseköğrenim Mezunu GİH 3/1 Eğitmen Lise Dengi Mesleki Öğrenim Mezunu GİH 3/1 Çocuk Eğiticisi Yükseköğrenim Mezunu GİH 3/1 Çocuk Eğiticisi Lise Dengi Mesleki Öğrenim Mezunu GİH 3/1 Çocuk Eğitimcisi Yükseköğrenim Mezunu GİH 1/1 Çocuk Rehberi ve Gözetimcisi Yükseköğrenim Mezunu GİH 1/1 Kameraman Yükseköğrenim Mezunu GİH 4/1 Kameraman Lise Dengi Mesleki Öğrenim Mezunu GİH 4/1 Sosyolog TH 1/1 Uzman Tabip SH 1/1 Tabip SH 1/1 Diş Tabibi SH 1/1 Psikolog SH 1/1 Biyolog SH 1/1 Bakteriyolog SH 1/1 Diyetisyen Sağlık Bilimleri Lisansiyeri SH 1/1 Çocuk Gelişimcisi Sağlık Bilimleri Lisansiyeri SH 1/1 Sağlık Teknikeri SH 1/1 Ebe Sağlık Bilimleri Lisansiyeri SH 1/1 Hemşire Sağlık Bilimleri Lisansiyeri SH 1/1 Ebe Lise ve Dengi Okul Mezunu SH 3/1 Hemşire Lise ve Dengi Okul Mezunu SH 3/1 Sağlık Memuru Sağlık Bilimleri Lisansiyeri SH 1/1 Sağlık Memuru Önlisans Mezunu SH 1/1 Sağlık Memuru Lise ve Dengi Okul Mezunu SH 3/1 Diş Protez Teknisyeni Lise Dengi Mesleki Öğrenim Mezunu SH 3/1 Sağlık Teknisyeni Lise Dengi Mesleki Öğrenim Mezunu SH 3/1 Sosyal Çalışmacı Yükseköğrenim Mezunu SH 1/1 Eczacı SH 1/1 Fizyoterapist SH 1/1 Laborant Lise Dengi Mesleki Öğrenim Mezunu SH 3/1 Uzman Tıpta Uzmanlık Tüzüğüne Göre SH 1/1 Veteriner Sağlık Teknikeri SH 1/1 Veteriner Sağlık Teknisyeni Lise Dengi Mesleki Öğrenim Mezunu SH 3/1 Antropolog SH 1/1 Kütüphaneci Yükseköğrenim Mezunu TH 1/1 Ekonomist Lisans Mezunu TH 1/1 Peyzaj Mimarı TH 1/1 Dekoratör Yükseköğrenim Mezunu TH 1/1 Desinatör Yükseköğrenim Mezunu TH 1/1 Heykeltraş Yükseköğrenim Mezunu TH 1/1 Paleontolog Yükseköğrenim Mezunu TH 1/1 Fizikoterapist Sağlık Bilimleri Lisansiyeri SH 1/1 Pedagog Sağlık Bilimleri Lisansiyeri SH 1/1 Sağlık Fizikçisi Sağlık Bilimleri Lisansiyeri SH 1/1 Tıbbi Teknolog Sağlık Bilimleri Lisansiyeri SH 1/1 Radyoterapist Sağlık Bilimleri Lisansiyeri SH 1/1 2 SAYILI CETVEL 5393 SAYILI KANUN ÇERÇVESİNDE ÇALIŞTIRILACAK TAM ZAMANLI SÖZLEŞMELİ PERSONELİN EK ÖDEME ORAN VE TUTARLARI UNVAN Öğrenim Durumu Hizmet Yılı Oran % 1/1/2021 – 30/6/2021 DÖNEMİ BRÜT TUTAR TL Hukuk Müşaviri a 13 yıl ve daha fazla olanlar 170 b 0-12 dahil yıl arasında olanlar 130 Avukat a 19 yıl ve daha fazla olanlar 150 b 13-18 dahil yıl arasında olanlar 140 c 0-12 dahil yıl arasında olanlar 130 Mimar, Mühendis, Şehir Plancısı a 18 yıl ve daha fazla olanlar 150 b 12-17 dahil yıl arasında olanlar 140 c 0-11 dahil yıl arasında olanlar 130 Fizikçi, Kimyager, İstatistikçi, Jeolog, Arkeolog, Hidrolog, Jeofizikçi, Jeomorfolog, Matematikçi a18 yıl ve daha fazla olanlar 120 b 12-17 dahil yıl arasında olanlar 110 c 0-11 dahil yıl arasında olanlar 100 Restoratör, Tekniker, Grafiker, Kaptan, Teknik Ressam, Hidrobiyolog, Pilot, Sanat Tarihçisi, Sosyolog, Ekonomist, Topograf, Teknisyen, Laborant, Ölçü Ayar Memuru, Kütüphaneci, Dekoratör, Desinatör, Heykeltraş, Paleontolog, Peyzaj Mimarı Lisans mezunu olanlar a 21 yıl ve daha fazla olanlar 110 b 15-20 dahil yıl arasında olanlar 100 c 6-14 dahil yıl arasında olanlar 90 d 0-5 dahil yıl arasında olanlar 85 Önlisans mezunu olanlar a 23 yıl ve daha fazla olanlar 110 b 17-22 dahil yıl arasında olanlar 100 c 8-16 dahil yıl arasında olanlar 90 d 0-7 dahil yıl arasında olanlar 85 Diğerleri a 25 yıl ve daha fazla olanlar 100 b 16-24 dahil yıl arasında olanlar 90 Habere ilişkin önceki dönem değerlendirme ve haberlerimiz aşağıda yer almaktadır Bilindiği üzere, Hazine ve Maliye Bakanlığı yayımladığı genelgelerle, belediyelerde istihdam edilen sözleşmeli personelin ücret tavanlarını hesaplamakta ve ilan etmektedir. Anılan Bakanlık, ücret tavanlarının hesabında takdir yetkisine sahip olmayıp, ilk defa sözleşmeli personel olarak istihdam edilecek personelin ücret tavanlarını, bir önceki yayınladığı tutarları güncellemek suretiyle hesaplamaktadır. Bakanlık ücret tavanlarını güncellemede, Kamu görevlileri için yapılmış olan toplu sözleşmede yer alan memur aylık katsayılarını kullanarak yapmaktadır. Katsayıların uygulanmasında ayrıca memurların alacakları enflasyon farkı ilave edilmektedir. Bakanlık yayınladığı genelgede, ilk defa sözleşmeli personel olarak istihdam edilecekler dışında, hali hazırda sözleşmeli personelin de maaş artışlarında kullanılacak katsayıyı yayınlamaktadır. Bu katsayı da yine memurlar için artış oranını belirleyen katsayı ile enflasyon farkının toplanması suretiyle hesaplanmaktadır. Yani sözleşmeli devam eden personel, memurlarla aynı zam oranını almaktadır. Uygulanacak memur aylık katsayısı ile enflasyon farkı belli olduğundan, Bakanlıkça yapılacak hesabın bir anlamı olmayacağı düşünülebilir. Ancak küsuratlar dahil belediyelerce aynı oranların kullanılması önem taşıyacağından, yayınlanan genelgeler bu konuda yeknesaklığı sağlamayı hedeflemektedir. İlk defa sözleşmeli personel olarak istihdam edilecekler için belirlenecek ücret tutarları, tavan niteliğinde olup, bu tutarları geçmemek üzere ücretler belediye meclislerince belirlenecektir. 2020 yılına ilişkin sözleşmeli personel ücret tavanlarına ilişkin yapmış olduğumuz haber aşağıda yer almaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığı, tarihinde yayınlamış olduğu Mahalli İdare Sözleşmeli Personel Ücret Tavanları Genelgesi ile, mahalli idarelerde istihdam edilen sözleşmeli personele ödenebilecek en yüksek ücret tutarlarını belirlemiştir. Buna göre 5393 sayılı Belediye Kanunun 49 uncu maddesi çerçevesinde çalıştırılacak sözleşmeli personel için 1/1/2020 tarihinden itibaren geçerli olan aylık net ücret tavanları, asgari geçim indirimi tutarı uygulanmaksızın Genelgeye ekli 1 Sayılı Cetvel’de gösterildiği gibi uygulanacaktır. Buna göre, tam zamanlı çalışan sözleşmeli personelden – avukat ınvanına sahip olanlar TL; – mimar ve mühendis unvanlarına sahip olanlar TL, – veteriner unvanına sahip olanlar TL; – şehir plancısı unvanına sahip olanlar 5226,88 TL; – fizikçi, kimyager, istatistikçi, jeolog, jeofizikçi, hidrolog, jeomorfolog, unvanlarına sahip olanlar TL; – erkeolog unvanına sahip olanlar TL; – tekniker unvanına sahip olanlar TL; – teknisyen unvanına sahip olanlar lise dengi meslekli öğrenim mezunu TL tavan en fazla ücret alabileceklerdir. Diğer ünvanlara ilişkin ücret tavanları ile kısmi zamanlı olarak istihdam edilen sözleşmeli personele ilişkin ücret tavanlarına ve Genelgenin tamamına ulaşmak için tıklayınız Belediyelerde sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin temel mevzuat Belediyelerde sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin yasal düzenleme 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49’uncu maddesi ile yapılmıştır. Buna göre belediyeler, anılan Kanun hükmünde sayılan alanlarda ve yine Kanunda sayılan unvanlarda personeli yıllık sözleşmelerle çalıştırabileceklerdir. Ancak, yine aynı hükümle belediyelerin sözleşmeli olarak çalıştırabilecekleri personel sayısına ve bu personele ödeyebilecekleri ücrete sınırlama getirilmiştir. Belediyeler ancak norm kadroları sınırları çerçevesinde ve bu kadrolar karşılığında sözleşmeli personel çalıştırabileceklerdir. Bunun anlamı, belediyelerin kadrolu ve sözleşmeli personel sayısı toplamının kendilerine verilen kadro miktarını geçmeyeceği ve sözleşmeliler için karşılık gösterilen kadrolara ayrıca atama yapılamayacağıdır. Sözleşmeli personele ödenecek ücret ise yine Kanunda belirtilen sınırlar içerisinde, belediye meclisince belirlenecektir. Belediye meclislerince belirlenecek ücret net olarak belirlenecek, bu tutar üzerinden mutemetlerce brüt ücret hesaplanacak ve ücret tahakkuku buna göre yapılacaktır. Kanun, bu çerçevede belirlenecek net ücretin, karşılık gösterilen kadro unvanı için birinci derecenin birinci kademesi esas alınmak suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre tespit edilecek her türlü ödemeler toplamının net tutarının yüzde 25 fazlasını geçemeyeceğini hüküm altına almıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun ilgili hükmüne aşağıda yer verişmiştir “Norm kadro ve personel istihdamı Madde 49 …. Belediye ve bağlı kuruluşlarında, norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, plânlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plâncısı, çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıştırılabilir. Sözleşmeli personel eliyle yürütülen hizmetlere ilişkin boş kadrolara ayrıca atama yapılamaz. Bu personelin, yürütecekleri hizmetler için ihdas edilmiş kadro unvanının gerektirdiği nitelikleri taşımaları şarttır. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli olarak istihdam edileceklere ödenecek net ücret, söz konusu kadro unvanı için birinci derecenin birinci kademesi esas alınmak suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre tespit edilecek her türlü ödemeler toplamının net tutarının yüzde 25 fazlasını geçmemek üzere belediye meclisi kararıyla belirlenir. Genel hükümlere göre birinci dereceden kadro ihdas edilemeyen kadro unvanları için ise o kadro unvanından ihdası yapılmış en yüksek kadro derecesinin birinci kademesi esas alınır ve yapılacak ödemenin azami tutarı yukarıda belirtilen usûle göre tespit olunur. Bu fıkra hükümlerine göre çalıştırılacak personel için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı unvanlar itibarıyla sınırlama getirebilir. …..“ BENZER KONULAR Muhasebe Yetkilisi Sertifika Sınavı Ertelendi İçişleri, Şampiyonluk Kutlamaları İçin Tedbir Aldı İçişleri Bakanlığı Valiliklere Pazar Yerleri Genelgesi Gönderdi İçişleri Bakanlığı, Görev Belgesi Düzenlenmesi Genelgesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Mahalli İdare Meclislerinin Çalışmalara Ara Vermesine İlişkin Genelge Yayımladı Hem Harcama Yetkilisi Hem İhale Yetkilisi Olunan Durumlarda Kamu Zararından Kaynaklanan Sorumluluğa İlişkin Karar BİZE ULAŞINFidanlık Mah. Mithatpaşa Cad. No39/14 Çankaya – Ankara Tel 0312 231 06 34 E-posta info Kep Adresi malimevzuat IBAN TR95 0001 0007 9591 9160 8850 01 Mersis No 0464153049200001 © 2014 - 2022 Hüma Medya Yayıncılık Tic. Ltd. Şti.

belediye şirket çalışanlarına kadro varmı 2021